İyi ki varsın
Trilye’ye giden yokuştan aşağı doğru giderken birden ağzımdan “İyi ki varsın” cümlesi döküldü. Gözlerim doldu. Sesim titredi. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Oysa o her zaman yanımda telefonda konuştuğum kişiydi. Bir cümlenin beni ne hale getirdiğine inanabiliyor musunuz? Koluma girerek “Sen de” dedi. “İyi ki varsın. Seni seviyorum” kelimesinden daha derin anlamlar içeren, hayata anlam katan bu cümle bende yerini bulmuştu sonunda. Ara sokaklardan Cumbalı evlerden geçip sahile vardık. Çakıl taşlarının üstüne oturduk. Hiçbir şey konuşmadık uzun süre. Birbiri için var olmanın hafifliği, sevinci bizi sarıp sarmalamıştı. Meydanda balkonunda kurumuş çiçekleri olan, kargaların mesken tuttuğu oval yapılı, pencereleri olan köşkün yanındaki pastaneye oturduk. Böyle salaş ve sıradan yerleri çok severim. Sandalyeleri demirden örtüsü piti karedendi. Bir de fesleğen koymuşlar her masaya mis gibi kokusu burnumuzda. Ben çilekli limonlu dondurma istedim. O karışık. Dondurmalar bitmeden o anın fotoğrafını çektirdik. Benim 32 dişimin göründüğü, onunda yüzünde hafiften tebessümün olduğu. Gün bitti. Akşam oldu. Hayatımın bir cümle ile böyle tüy gibi hafifleyeceği aklımın ucuna gelmezdi. İyi ki varsın.